Aşkın en güzel halini ve doruğunda yaşayabilecek bir ikili olabilirler. Her ikili ilişkide olduğu gibi fedakarlık gerektiren durumları da unutmamak gerek. Özgürlüğüne düşkündür bundan vazgeçmeyen akrep kadınları ayrıca rahat takılmayı da severler. Balık burcu erkeği ise evine düşkün duygusal bir yapı sergiler. Buda her iki burcu birbirini anlamakta zorluk çıkarabilir. Aralarında anlamadıkları konularda küçük tartışmalar yaşanabilir. Ancak birbirini anlayıp olgunca dinleyip konuşmayı başardıklarında başarılı olma şansları olur. Herkesin hayal ettiği aşkı o zaman yaşayabilirler. Kısacası karşılıklı iletişim şarttır. Bu iletişim sayesinde geleceklerine yön verip ilerleyebilirler. Arzu ettikleri şeylere ayrıca duyguları da yardımcı olacaktır.
Eğer balık erkeği ve yay kadını bu farklılıkları görmezden gelir ve karşılıklı sürtüşme içine girerlerse birliktelik şanslarını başlamadan bitirir. Balık burcu nadiren kırar o da konurken yanlış kelimeleri seçmesinden kaynaklıdır. Her ortama balık erkeği rahatça uyum sağlayabilir. Sorumluluk almaktan çekinse de bu özgürlüğün elden gitme korkusundan kaynaklanır. İnsanlara karşı kötü niyet beslemezler. Nettir yapmacık hareketleri yoktur. İnsanlara çok kolay güvenirler bu da onlara zaman içinde zarara uğratabilir. İnsanları yargılamaz aksine olduğu gibi kabul edebilirler. Balık erkeği doğasında nazik ve kırılgandır. Buda yay burcu kadınına bu konuda anlayışla yaklaşmasını sağlamalıdır. Aslında balık erkeğinin bu hassas ve duygusal bakışı enerjik yay kadınını bütünleyen özelliktedir. Dengeyi de bu özellik kurar.
Balık burcu hassastır yay kadınları ise oldukça şüpheci oluşlarından bu huzursuz hareketleri kalp kırıklarına sebebiyet verebilir. Bu durumda yay kadınlarının dikkatli olması gerekir. Yay kadını yalnızlığı sever özgürlüğüne de düşkündür. Davranışlarının gerektirdiğini yapar. Araştırmacı yay kadını her konuda fikre sahiptir. İkna kabiliyeti gelişmiştir. Özgüveni yüksektir. Akıl ve mantık çerçevesinde davranış ve tutum içindedir. Emir almaktan hoşlanmazlar. Balıkların hayalci yapıları balık erkeği denilince ilk akla gelendir. Hayatının her anında hayal vardır bazen hayal kurarken gerçekten uzaklaşırlar. Balık erkekleri hayal alemin de yaşarlar. Nerede nasıl davranması gerektiğini bilir. İnsanları bilerek isteyerek kırmak dünyalarında yoktur. Yay kadınları kısıtlanmaya gelmediğinden bir yay kadınından bir şey ancak rica ile olur. Kısıtlanılmasına asla izin vermez. Bunu hissederse balık erkeğini hayatından tamamen çıkarabilir. Yalnızlığı sever ama isterse sağlam dostluklarda kurabilir.
Bu ikilinin düşüncelerine bakarsak olur der gibiyiz. Doğrudur karşı çekimlere sahiptirler. Meraklı balık erkeği ile meraklı yay kadını bir araya geldiğinde oturup bolca meraklı konuşmalara girer. Bu ortak özellikler onları yaklaştırır. Balık erkeği ve yay kadını evliliğe karar verdiğinde heyecan bu süreçte dorukta olabilir. Hatta kısa süreçte evlilik anında her iki burç kendini mutlu hissedecektir. Tek sorunları uğraşacak bir meşgale bulma gerekliliğidir. Olurda kendilerine uğraşacak bir şey bulamazlarsa çok sıkıcı bir evlilik hayatları olur. Değişiklik yaratmadıkları sürece balık erkeği ve yay kadınının evliliklerinin renkli olması olasılığı çok düşüktür.
Olma ihtimali düşük bir birliktelik daha içindeyiz. A ve Z misali olsa da ödün özveri orta noktada buluşma olgunluğu gösterildiği takdirde ortaya uyumlu birliktelik neden çıkmasın? Hayatlarımız egolarımız yönetiyor. Çoğumuz dünyaları kendi yarattığına inanıyor ve burnundan kıl aldırmayan kişilikler içinden hayat kuracak insanları arıyoruz. Sabah kalktığımızda gözümüz çapaklı kurumuş mat iken kalkınca ilk ayna karşısına geçeriz. Önce yüzümüzü güzelleştiririz. Sonra en güzel kıyafetimizi giyeriz. En güzeli yer en güzel insanlar içine gireriz. Oysaki en güzel hallerimizi gördüğümüz insanı en kötü haliyle bile olduğu gibi sevsek kötü mü olur? Kimse mükemmel değil ki insanlar çeşit. Kimi kıskanç kimi yalancı kimi içe kapanık kimi boş konuşur.
İlişkilerde doyumsuz olduğumuzda bunun sınırı yok. Sürekli artan bir doyumsuzluk söz konusudur. Gereksiz kıskançlıklar doyumsuz istekler. Bu hayat sıkılmak için bile çok kısa. Her anın tadını çıkarmak gerek. Her saniyesinde mutlu olmalı ve mutluluğu hayatına sığdırmalı. Hayatı bir kitap gibi okumalı. Soluksuz heyecanlı bir sonraki sayfada neler beklediğini merak ederek. Her sayfasına yaşanmışlığı koymalı. Bazı şeyleri okuyarak anlasak ta yaşayarak gözlemleyerek de çok şey öğreniriz. Yapılan hataları kendi içimizde özümleyebiliriz. Karşınızdaki kişide hata veya kusur aramayınız. Yaratılışımız kusursuz ama tercihlerimiz çoğu kez kusurlu. Kendi içimizde aramalıyız kusuru. Önce içimizdeki yanlışları süpürelim. Ego bir ilişkiye adını veremez. Ben merkezli ilişkiler er geç biter ya da iki tarafı zorlar. Sevgiyi bitirdik saygıyı kaldı hoşgörü. Geriye kalanlarla ortaya ne konur? Huzur bunlara endeksli ve bunlar olmazsa bir birliktelik nasıl yaşanır bilemeyiz aksine hayat gözümüze sokarak öğretir. Görmek isterseniz hayattan daha iyi bir okul bulamazsınız. Maddi manevi doyum da önemli. Kendinizi bir ilişkiye hayata hazırlar gibi hazırlayınız. Zorluklar olacaktır. Belki ilk rüzgar da yıkılacaksınız ama temel güçlü ise zararı onaracak gücünüz olur. Değeri önce kendinize verin eğer paylaşımcıysanız kendinize verdiğiniz değeri karşınızdakine de verirsiniz. Sevmek bir yüreğe verilmiş en güzel hediye değerini kıymetini bilmek gerek.